Goethe ve Genç Werther'in Acıları

Ümitsiz bir aşk hikayesinin romanı olan  Genç Werther’in Acıları,  romantizm akımının temelleri atılırken Goethe tarafından yazılmış ve yarattığı etkilerle bu akımın gelişimini körüklemiştir. Klasisizme karşı yaratılan bir eser olarak Genç Werther’in Acıları, derli topluluğun ve düzenlenmiş form anlayışının yerine, duygu ve düşünceleri yoğun ve fırtınalı bir şekilde anlatır. Sturm und Drang akımının tam da merkezinde, sonuca bağlanamayan platonik bir aşkı anlatan Werther’in hikayesi, o dönem insanlarının ruhuna nüfuz eden bu platonizmi tema olarak almış olur. Orijinal adı Die Leiden des jungen Werthers olan bu yapıt, otobiyografik özellikler taşır. 1774'te Leipzig'de ilk kez basılmış, 1787'de ise ikinci basımı yapılmıştır. 

19. Yüzyıl'ın başında Avrupa’nın genç insanları tarafından çok tutulan bu romanın, yoğun bir ilgi gördükten sonra yaklaşık 30 yıl kadar süren bir  depresyon ve intihar salgınına bile yol açtığı bilinir. Bunun nedeni ise o dönem gençlerinin kendilerini, Werther karakteri ile kader birliği içinde hissederek hayatı yaşamaya değer bulmayışlarıdır. Bu salgının ucu elbette yazar Goethe’ye de dokunmuş ve yazar böyle bir furyaya sebep olmaktan ötürü suçlanmıştır. Yine de bu olaylar romanın ünlenmesini ve okunmasını engellememiştir.

 
Genç Werther'in Acıları, Werther adı ile opera sahnelerine de taşınmıştır. 1842-1912 yılları arasında yaşamış olan Fransız besteci Jules Massenet'nin, Edouard Blau, Paul Milliet ve Georges Hartmann'ın ortak yazdığı metin üzerine bestelediği bu opera, Massenet'nin 9. operasıdır. Bestecinin librettosu Fransızca yazılmış olan bu yapıtını ilk kez Paris Operası'na teklif ettiği ancak konunun depresif olduğu herkesçe malum olduğundan sahnelenişin bu kurum tarafından reddedildiği bilinir. Viyana Operası ise, Almanya'dan hareketle -aslında Fransa'da bile- son derece popüler olan bu romanın opera uyarlamasını sahnelemeyi derhal kabul etmiş ve Werther operası ilk kez Viyana'da 16 Şubat 1892 tarihinde sahnelenmiştir.